Bu hak, yalnızca bir demokratik reform değil, kadının toplumdaki yerini güçlendiren bir eşitlik ve özgürlük devrimidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen bu tarihi adım, kadınların toplumsal yaşamın her alanında yer almasının önünü açmıştır.
Bir kadın olarak Eczacı Odası Başkanı görevinde bulunmak, bu mirası yaşatmanın ve gelecek nesillere daha adil bir dünya bırakmanın büyük bir sorumluluğunu yüreğimde hissettiriyor. Sağlık hizmetlerinin ön saflarında yer alan kadın eczacılar olarak, hem mesleğimizin hem de kadınların gücünü temsil ediyoruz.
Atatürk’ün “Dünyada her şey kadının eseridir” sözleri, biz kadınlara verilen değerin altını çizerken, bir yandan da görevimizi hatırlatıyor. Kadın liderler olarak bugün burada olmamız, Atatürk’ün açtığı yolda inançla yürümemizin bir sonucudur.
Kadınların her alanda daha güçlü, daha özgür ve daha etkin olduğu bir dünya için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bugün, bu hakların sorumluluğunu hatırlama ve yeni nesil kadın liderlere ilham olma günüdür.
Bir kadın olarak seçme ve seçilme hakkına sahip olmanın onurunu ve sorumluluğunu yüreğimde taşıyor, bu mücadeleye emek veren tüm kadınları saygıyla anıyorum.
Kadınlar var oldukça, özgürlük ve eşitlik daima kazanacaktır.
