20 Eylül 2024 tarihinde başta Araklı ilçemiz ve çevre ilçelerde meydana gelen şiddetli yağışlar neticesinde heyelan ve su taşkınları oluşmuş, birçok iş yeri ve tarım arazisi zarar görmüştür. Öncelikle, hayatını kaybeden işitme engelli kardeşimiz Ali Kemal Demir’e Allahtan rahmet, kederli ailesine sabır diliyorum. Ayrıca afete maruz kalan tüm hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Şiddetli yağış ve taşkınlar nedeniyle Araklı ilçe merkezi ve etrafında bulunan birçok mahallemizde maddi hasarlar meydana gelmiştir.
Bu konuyla alakalı Sayın Trabzon Valimizin oluşan taşkın ve seller ile ilgili yaptığı açıklamayı ‘Hasarın çok büyük olmaması gibi’ yeterli bulmuyor ve talihsiz olarak nitelendiriyoruz. Felaket büyüğü veya küçüğü olmaz. Hasarın büyüklüğü sadece maddi olarak ölçülmez, hemşehrilerimiz psikolojik olarak da zarar görmüştür. Maddi hasarda azımsanamayacak kadar fazladır. Araklı ilçemizde çok ciddi maddi hasarlar meydana gelmiştir. Birçok noktada toprak kaymaları oluşmuş ve iş yerleri zarar görmüştür. Toprak kaymaları neticesinde birçok tarım arazisi de ciddi zarar görmüştür. Yine bu şiddetli yağışlar neticesinde henüz heyelan oluşmamış, ancak birçok mahallede arazilerde derin çatlaklar meydana gelmiştir. Bu arazilerin ilgili birimler tarafından zemin etütleri yapılarak gerekli tedbirlerin alınması büyük önem arz etmektedir. Bazı evlerin altındaki arazilerin kayması sonucu evler ve bu evlerde yaşayan hane sakinleri tehlike altındadır.
Bu kadar ciddi hasara sebebiyet veren taşkınlarla ilgili olarak, Valimizin “Şu ana kadar herhangi bir can ve mal kaybımız yok, buna dair de bir tehlike henüz yaşamadık, inşallah bundan sonra da yaşamayız. Sadece bekliyoruz.” cümlesini talihsiz buluyoruz. İlçemiz olarak devletimizden talebimiz, zarar ziyan tespitinin ivedilikle ve daha ciddi bir şekilde yapılarak mağduriyetlerin bir an evvel giderilmesidir.
Afet anından ve sonrasında ise altyapı eksiklikleri tekrar göze çarptı. Kurumların birbirlerini suçladığı bir dönemden geçiyoruz. Özellikle ilçemiz Araklı, komşularımız Sürmene ve Arsin bu afette ciddi zarar görmüştür. Birçok yol ulaşıma kapanmış, köylerdeki bazı hemşehrilerimizin evleri risk altındandır. Durum böyleyken, bütün kurumlar birbirini suçluyor. Kapalı olan menfezler kimin sorumluluğunda bunu tartışıyorlar. Her felaket sonrası yaşanan bu tartışma ne yazık, insanların mallarını daha önemlisi hayatlarını kaybetmelerine neden oluyor. Bu durum kesinlikle kabul edilemez. Gerekli önlemlerin alınması ve çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz. Sel, heyelan ve taşkınlar bölgemizin acı gerçekleri. Yöneticiler artık bunun farkına varsın ve gerekli önlemleri alsın. Talihsiz açıklamalar ile gündemi meşgul etmesin, icraat yapsınlar. Ayrıca, sel, taşkın ve heyelan yaşanan ilçelerimizin de afet bölgesi ilan edilmesini istiyoruz.